Volvo markasını telaffuz ettiğimizde herkesin kafasında güç, sağlamlık ve sorunsuzluk kelimeleri belirdiğini söyleyebilirim. Bu konuda Volvo markasının geliştirdiği teknolojiler ve aldığı ödüllerde bu söylediğimi destekler nitelikte olduğunu söylemek gerekir. İsveç menşeili bu firma 1926 yılında Göthenburg şehrinde kuruldu. Bu dönemde otomobil, kamyon ve kamyonet üretiminin hızlanmaya başladığı yıllardı.
Volvo firması da ilk kamyoneti olan “Series 1” isimli kamyonet 1928 yılında piyasaya sürüldü. Bu kamyonet 4 silindir hacme sahip 28 Hp güç üretebilen 3 ileri ve 1 geri vitese sahip şanzıman ile sunulmuştu. Yıl 1930’lara geldiğinde ise o dönemde çok popüler olan LV serisi kamyonlar piyasaya çıkmıştı. Volvo, bu seride bulunan çeşitli kamyon tipleri ile neredeyse çoğu ihtiyaca yönelik bir hizmet sunuyordu. Kamyonların uzunlukları ve genişlikleri artmış, motor seçenekleri ise geliştirilmişti.
Volvo, ikinci dünya savaşı döneminde her firma gibi etkilenmiş ve askeri alanda araçlar geliştirmeye yönelmişti. 1939-1945 arası dönemde askeri hizmete yönelik TVA-B-C 4 ve 6 tekerlekten çekişe ve 7,6-10,0 litre motor hacmine sahip kamyonlar üretildi. 1950’li yıllara gelindiğinde ise o dönem için altın bir buluş olan turboşarjlı motorlar geliştirildi ve bu dönemde yük taşıma kapasitesi artırılan yeni L serisi kamyonlar piyasaya sürüldü.
1960’lı yıllarda sürücülerin rahatı için ergonomi anlamında yeni geliştirmelere imza atıldı. Kamyonların iç kabin genişliği artırıldı ve kabin süspansiyonun denemeleri yapıldı. 1970’lere gelindiğinde ise Avrupa kamyon ve ticari araç üreticilerinin rekabetine şahitlik ediyordu. Bu rekabet firmaları daha güçlü, verimli ve dayanıklı kamyonlar-tırlar üretmeye zorluyordu.
Volvo, bu dönemde çok iyi bir üne kavuşan GLOBETROTTER modelini piyasaya sürdü. Bu seri ile Volvo sektördeki tüm dengeleri değiştirerek daha lüks ve konforlu uzun yolculuklara imkân sağlıyordu. Takvim 1980’leri işaret ettiğinde ise Volvo yine yaptığı teknolojik gelişmeler ile övgüleri topluyordu. Bu dönemde havalı süspansiyon, klima ve elektrikli ısıtıcı, otomatik ve yarı otomatik 8-12 vitese sahip yeni şanzımanlar geliştirilmişti.
1990’lı tarihler telaffuz edildiğinde ise ilk bilgisayar destekli kamyonlar-tırlar yollara çıkmıştı. Bu dönem bilgisayar teknolojilerinin gelişmesiyle Volvo bu teknolojiyi araçlarına aktardı. Bu dönemde ayrıca daha teknolojik, az tüketime sahip ve çevreci emisyona sahip Volvo D12 motorları geliştirildi. Volvo, milenyum olarak adlandırılan 2000’li yıllarda sürücü güvenliğini arttırmak amacıyla sürücü hava yastığını standart olarak sunmaya başladı.
Yine aynı dönemde çok övgü alan adaptif hız sabitleme sistemini tanıtmıştı. Bu yıllarda ise motorlar giderek güçlenmiş 400-500 Hp güce ve 2.500 Nm torka kadar ulaşabilen 13.0 litreye kadar hacimli yeni motorlar geliştirmişti. Volvo Group olarak firma, 2010’lu yıllarda bünyesinde Renault Trucks, Daf ve Mack markalarını çatışı altında barındırıyordu. 2012 yılında yapılan değişiklik ile Volvo Trucks isimli ayrı bir şirket kuruldu.
2016 yılında ise Daimler AG, firmasının da bünyesine eklenmesinin etkisiyle birlikte dünyanın en büyük kamyon-tır üreticisi konumuna yükseldi. Dünya genelinde toplamda 9 adet fabrikası bulunan firma neredeyse yıllık 200.000 adete yakın araç üretip satmaktadır. Firma yaptığı bir anlaşma ile hisselerinin %14’ünü Çin menşeili Geely firmasına satmıştır. Volvo Trucks, halen Pazar liderliğini korumakta ve üretimlerine devam etmektedir.
Derleme : Soner ÜNLÜER