Günümüzde dünyaca ünlü bir marka olan Mercedes-Benz firmasının tarihine bir bakış atalım. Firmanın temelleri aslında 1800’lerin sonlarına dayanıyor. Bu yıllarda ilk petrollü motora sahip araç üreten iki adet üreticiden Karl Benz ve Gottlieb Daimler de kendisinin ilk olduğunu iddia ediyorlardı. Karl Benz ve Gottlieb Daimler iki mühendis bu rekabetle araç üretmeye devam ettiği dönemde, halen petrolle çalışan araçlar nadir olarak piyasadaydı.
Benz’in ilk benzinli ve 4 silindire sahip motoru geliştirmesiyle yeni bir çağın başlangıcı ateşlendi. O dönemde, Daimler de kendi otomotiv geliştirmeleriyle meşgulken 1886 yılında Benz-Daimler-Maybach otaklığı kuruldu. Avusturyalı bir zengin girişimci olan Emil Jellinek, bu oluşuma dikkat kesilerek çalışmalarına destek verdi. Bunun sonucunda Avrupa’ya yayılabilecek ölçüde araç üretimine karar verildi.
Jellinek’in verdiği destekler ve çabalarından dolayı yeni üretilen araçlara isme karar verilirken kendi kızının ismi yani Mercedes’i eklendi. Bugünkü, Mercedes-Benz firmasının kuruluşunu resmileştirmiş oldu. Firma, bu isimle Avrupa da satışa çıkmaya başladığı dönemde çok ilgi gördü ve beklenen satış rakamlarına ulaştı.
Ancak sonra kara günler kapıdaydı. Avrupa’da 1.dünya savaşının söylentileri ile satışlar düşmüştü ve sonrasında da savaşın başlaması ve Almanya’nın bu savaştan büyük zararlar görmüştü. Bu sırada Mercedes-Benz firmasının fabrikası da zarar görmüştü. Birde bu dönemde savaş sürecince gerekli olan ağır vasıta yani kamyon, kamyonet ve askeri araç üretimi de olmazsa olmazdı. Firma bu süreçte binek otomobil üretiminden ziyade ağır vasıta üretimine ağırlık verdi. Mercedes-Benz, bu süreçte yine beklenenden fazlasını yaparak askeri ve ağır vasıta üretimiyle büyük başarılar sağladı.
Bu dönemlerden sonra 1930’larda, Mercedes-Benz, Almanya’nın Nazi döneminde popüler olan 770 modelini üretti. Adolf Hitler’in iktidarda olduğu süre boyunca kurşun geçirmez ön camlara sahip bu arabaları kullandığı biliniyordu. Bu zamandan sonra ikinci büyük kriz ise 2.dünya savaşı oldu. Bu dönemde yine ağır şartlarda üretim yapmakta kalan firma büyük krizlerden başarıyla çıkmayı başardı. Bu döneme damgasını vurmuş efsanevi bir araç olan Unimog 4×4 ağır vasıta kamyoneti piyasaya çıkarıldı. Bu araç sayesinde ise Mercedes-Benz’in sadece binek otomobilde değil ticari ve ağır vasıtada da ne kadar başarılı bir üretici olduğu kanıtlandı.
Bu Unimog “çok amaçlı araç” ise günümüze kadar halen üretilmiş olup askeriye, itfaiye, sağlık, orman endüstrisi vb. bir sürü alanda hizmet vermiştir. Yıllar 1960’lere geldiğinde ise, ulaşım ve ticari faaliyetlerin giderek artmasıyla birlikte ağır vasıta ve ticari araç ihtiyacında patlama yaşandı. Bu dönemlerde Mercedes-Benz Trucks’ın temelleri atıldı. Ayrı bir fabrika da faaliyet göstermeye başlayan ağır vasıta ve ticari araç üreten firma başarılarını giderek arttırmaya başladı.
Yine bu dönemlerde yolcu taşımacılığı da önemli hale gelmişti. Bu ihtiyaçtan dolayı ise dönemin en popüler modeli 321 H ortaya çıktı ve yaklaşık olarak 30.000 adet satış rakamına ulaştı. Burada yakalanan başarıdan dolayı bugünde halen efsane olan 302 modeli geliştirildi ve yine çok yoğun ilgi gördü. 1980’li yıllara kadar giden bu süreçte kamyon ve otobüs ağırlıklı üretim olarak amaçlansa da gelişen ticari faaliyetler için panelvan, kamyonet ve ufak minibüs üretimine başlandı.
Günümüzde de halen var olan G klasse kamyonet ve Sprinter kamyonet-panelvan üretimi bu dönemlerde çok rağbet gördü. Mercedes-Benz firması 2019 yılına kadar Daimler ile adını anıyordu ancak 2019’dan sonra firma tek bir grup olarak toplanmak istedi ve 2022 yılında ise Mercedes-Benz Group olarak marka ismini güncelle
Yazar: Soner ÜNLÜER